
aile içerisindeki en ünlü hikayelerimden biri, hiç emeklemeden doğrudan yürümeye başlamış olmam. “sen zaten hiçbir zaman düşüp kalkarak öğrenmeye kalkışmadın kızım, sen zaten hiçbir zaman deneye yanıla öğrenmeyi sevmedin”. antrenman yapmışım. sehpanın kenarına tutunup, sürekli yere oturup kalkan, bildiğiniz squat yapan azimli bir bebek.
bu aralar pancake yapmaya çok sarmış durumdayım. çok hızlı yapabiliyorsun, ihtiyacın olan kadar şeker koyuyorsun. benim gibiler için ekstra mükemmel. ilk birkaç yapışımdan sonra un yerine muz kullanmak istedim. ama unlu tariflerin aksine, net ölçüler yazan tarifler bulamadım asla. sonunda chatgpt’den tarif istemek aklıma gelmeseydi, “şu kıvamı alana kadar süt ekleyin” gibi kişisel yanılma payı bırakan tariflerle şansımı denemeyecektim.
doğum günüm yaklaşıyor, ve içimde bu yaşın dünyanın bana deneyip yanılıp hata yaparak öğrenmeye açık olmayı öğreten yaş olacağına dair bir his var.
buna açığım! buna tabii ki açığım.
sadece… bu sefer nazik dersler almayı umuyorum…